Kaş'ın 400 yıllık Barak Kilimi, kadın kooperatifiyle Avrupa'ya açılıyor

Antalya'nın Kaş ilçesinde, Barak Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifi'nin koordinesinde yeniden dokunmaya başlanan 400 yıllık Barak Kilimi, kültürel miras olarak tanıtıldığı Avrupa ülkelerinin pazarında da yer bulacak.

Boğazcık Mahallesi'ne yaklaşık 300 yıl önce Gaziantep'ten göç eden aileler, evlerine kurdukları dokuma tezgahlarında kilim, seccade, yolluk, heybe gibi barak ürünleri dokumaya başladı.

Bu el sanatı, zamanla göç ve teknolojik gelişmeler nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Antropolojik araştırmalarda, yaklaşık 400 yıllık olduğu değerlendirilen bu kültürel miras, Kaş Belediyesinin öncülüğünde 2023'te başlatılan çalışmalarla yeniden canlandırıldı. Belediyenin hazırladığı 'Yöresel Ürünler Turizmle Buluşuyor' projesine alınan Barak Kilimi dokumacılığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) tarafından yürütülen Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) kapsamında desteklenmeye hak kazandı.

Boğazcık Mahallesi'ndeki eski okul binasının tadilatını yapan belediye ekipleri, burayı sosyal yaşam alanına dönüştürdü. Buraya, Kaş Halk Eğitimi Merkezi ve Orman İşletme Şefliği Odun Dışı Hizmetler Şube Müdürlüğü ile de işbirliği içinde dokuma tezgahları kuruldu. Projenin hayat bulmasıyla da mahallenin kadınları geleneksel tezgahların başına geçti. Büyüklerinden öğrendikleri el işi göz nuru dokumacılığı yeni nesillere de öğreten gönüllü kadınların özverisiyle tezgahlardan dokuma sesleri yeniden yükselmeye başladı. Kooperatif bünyesindeki 13 tezgahta üretimi süren Barak Kilimi, ilçeye gelen turistlere satılmasının yanında bazı Avrupa ülkelerinden de ilgi görüyor.

'Kadınlara olan güven bölgeye değer kattı'

Barak Kadın Kooperatifi Başkanı Aslı Veznecioğlu Kurtuldu, AA muhabirine, geleneksel sanatı yaşatmak için kadınlara olan güvenin bölgeye değer kattığını söyledi. Özveriyle çalıştıklarını aktaran Kurtuldu, 'Kadınlarımız, kooperatif sayesinde hem ekonomik hem de kişisel anlamda büyük gelişim gösterdi. En önemlisi, özgüvenleri arttı. Biz biliyoruz ki kadınların ekonomik olarak güçlenmesi, onların her alanda daha aktif olmalarını sağlıyor.' dedi.

Kooperatifin uluslararası işbirlikleri olduğunu vurgulayan Kurtuldu, hazırlanan projenin Avrupa Birliği (AB) desteklerinden faydalanma hakkı kazandığını kaydetti. Bu kapsamda bazı Avrupa ülkelerinden paydaşları olduğuna dikkati çeken Kurtuldu, 'Geçtiğimiz ay Yunanistan'da paydaşlarımızla bir araya geldik. Kasım ayı içinde ise onların Kaş'a gelmelerini bekliyoruz. Bu süreçte çeşitli eğitimler düzenleyerek işbirliğimizi daha da geliştireceğiz. Kilimlerimiz Almanya'da da büyük ilgi görüyor. Yakında Estonya ve Letonya'ya da seyahatlerimiz olacak. Amacımız kilimlerimizi Avrupa'da daha geniş kitlelere tanıtmak.' ifadelerini kullandı.

Doğal yün, kök boya ve el emeği ile sanata dönüşüyor

Barak kilimlerinin tamamen doğal malzemelerle üretildiğini vurgulayan Kurtuldu, şöyle konuştu:

'Koyun yününü kendimiz temin ediyoruz ve doğal kök boyalarla renklendiriyoruz. Küçük bir namazlık boyutundaki kilim yaklaşık bir ayda, büyük boyutlu kilimler ise 3 ila 4 ayda tamamlanıyor. Genellikle kendi belirlediğimiz ölçülerde üretim yapıyoruz. Sipariş üzerine özel tasarımlar da hazırlayabiliyoruz. Geleneksel desenlerden ilham alarak modern ürünler de tasarlıyoruz. Kilim desenlerinden esinlenerek ürettiğimiz çantalar büyük ilgi görüyor. Özellikle yabancı turistler, bu el emeği ürünlere yoğun ilgi gösteriyor. Likya Yolu üzerinde bulunduğumuz için bu güzergahta yürüyen turistler sık sık merkezimize uğruyor ve ürünlerimizden satın alıyor. Bu da bizim tanınırlığımızı artırıyor.'

Kurtuldu, Barak kilimlerinin desenlerinin de yüzyıllardır kuşaktan kuşağa aktarıldığını belirterek, 'En çok kullanılan desenler arasında 'Bıçkılı', 'Türkmen' ve 'Koçbaşı' motifleri yer alıyor. Hepsi köklü bir geleneği temsil eden özgün desenler. Fiyatlarımız kilimin büyüklüğüne, rengine, desenine ve dokuyucusuna göre değişiklik gösteriyor. Küçük kilimler, 10 bin liradan başlıyor. Büyük el dokuması kilimler ise 35 bin lira ile 70 bin lira arasında değişiyor. Bu geleneği yaşatırken kadın emeğini ön plana çıkarıyoruz. Kültürümüzü dünyaya tanıtmak için çalışıyoruz.' diye konuştu.

'Kilimler genç kızlara çeyiz olurdu'

Çocukluğundan beri Barak kilimi dokuduğunu anlatan Zeynep Akman, 'Her evde, herkesin olmazsa olmaz tezgahları vardı. Kilim dokumacılığı bizim ana geçim kaynağımızdı. Bütün genç kızlarımıza çeyiz olurdu, bu kilimler cenazelerimize sarılırdı. Yani bizim için hayatın bir parçasıydı ve çok değerliydi. Kilimleri satan aileler, kazandıkları paralarla çocuklarını evlendirirdi. Şimdi kooperatifimiz kurulunca tekrar kilim dokumaya başladık. Buraya gelen kadınlara çok keyifli bir ortamda mesleği öğretiyoruz, tecrübelerimizi paylaşıyoruz.' ifadelerini kullandı. Fatma Gökçe de babaannesinden ve annesinden öğrendiği dokumacılığın öğreticisi olduğunu dile getirerek, 'Yaklaşık 40 yıldır kilim dokuyorum. Şimdi burada arkadaşlarımız, öğrencilerimiz var. Hep birlikte zevkle dokuyoruz. Herkesin çeyizinde olmazsa olmaz kilimlerimiz, seccadelerimiz, yolluklarımız mutlaka olurdu.' dedi. Fatma Çalışkan ise büyüklerinden gördüğü Barak Kilimlerinin dokumasını da kurulan kooperatifte öğrenme imkanı bulduğunu belirtti.

Ürettiği kilimleri satarak aile bütçesine katkı sağladığını, dokuma tezgahının başında huzur bulduğunu kaydeden Çalışkan, projenin kadınların hayatına pozitif katkı sağladığını söyledi.

Ceviz kabuğundan kahverengi, nar kabuğundan siyah renk elde ediliyor

Barak Kilimi dokumasında kullanılan yün ipler de hummalı bir çalışma ile hazırlanıyor. Kullanılan her malzemenin doğal olmasına dikkat edilen kilimlerin renklendirilmesi için de bitkilerden yararlanılıyor. Kök boya ustası Mustafa Çalışkan, ipleri renklendirmek için 7-8 ana renk kullandıklarını ifade etti. Bu renkleri elde etmek için her bitkinin kendine özgü bir işlem süreci olduğuna dikkati çeken Çalışkan, şöyle konuştu:

'Mesela kahverengiyi ceviz kabuğundan yapıyoruz. Siyahı nar kabuğundan, kırmızıyı ot kökünden, maviyi ise indigo yani çivit ağacından elde ediyoruz. Sarı rengi muhabbet çiçeğinden yapıyoruz. Sarıyı maviye kattığımızda ortaya yeşil renk çıkıyor. Böylece iki renk elde etmiş oluyoruz. Bazı bitkileri 1 saat, bazılarını 2 saat kaynatıyorum. Bazılarını ise 1 gün önceden soğuk suda ıslatıyorum. Boya kendini suya salıyor. Ertesi gün 1, 2 ya da 3 saat kaynatıp rengi ipe aldırıyoruz. Yaptığımız boyalar, hiç bir zararlı madde içermeyen, tamamen doğal kök boyası. Bu doğal boyalarla çok değerli, çok güzel kilimler üretiliyor.'

Bakmadan Geçme