'İlk Göktürk' 2026'nın ilkbaharında izleyicinin beğenisine sunulacak
Türklerin tarih sahnesine ilk kez 'Türk' adıyla çıktığı dönemi, Göktürk Devleti'nin kurucu kardeşleri Bumin ve İstemi'nin hikayesini kardeşlik ve birlik temaları üzerinden anlatan 'İlk Göktürk', 2026'nın ilkbahar mevsiminde izleyiciyle buluşacak.
Alper Çağlar'ın kaleme alıp yönettiği yapım, 2026'nın ilkbahar mevsiminde HBO Max'te izleyiciyle buluşacak. Yapımda Volkan Keskin, Arif Diren, Murat Serezli, Esra Kılıç, Gaziza Tanşolpan Tleubay, Sungho Choi, Mert Öcal, Selçuk Gülderen, Burak Koçoğlu, Ehsan Saberi, Tan Altay, Ahmet Aytaç, Efe Öcel, Dulguun Odkhuu, Şira Sahilli, Cansel Elçin ve Hakan Karahan rol alıyor.
Serinin Önsöz bölümünde rol alan başrol oyuncuları Volkan Keskin, Esra Kılıç ve Murat Serezli, filme ilişkin düşüncelerini ve canlandırdıkları karakterleri anlattı.
Filmde 'Aybala' karakterini canlandıran genç oyuncu Kılıç, karakterine ilişkin, 'Aybala, çok küçük yaşta çok zor şeyler yaşadıktan sonra biraz soğuk kanlı bir katil ve 17 yaşında bozkır suikastçısına dönüşmüş bir kız. Sonrasında hikayede amcasıyla bir yolculuğa çıkıyor ve o yolculukta onun dönüşümünü ve karakterinin içinde kendisini bulmasını izliyoruz.' dedi.
Projeden 3 yıl kadar önce ilk kez haberdar olduğunu dile getiren Kılıç, şunları kaydetti:
'Bu projenin çiziminde Aybala'yı gördüğümde, 'Bunu ben oynayacağım herhalde.' diye düşünmüştüm. Zaten öncesinde de konuşuyorduk. Senaryoyu paylaştıktan sonra anlaştık. Bir süredir projenin içerisindeyim.'
Esra Kılıç, çekimlerin zorlu koşullarda gerçekleştirildiğine işaret ederek, 'Bu mekanlar ve çalışma şartları zor tabii ki dönem işi çektiğimiz için. Kolay değil. Çünkü aksiyon sahnelerimiz oluyor, hava durumunda değişiklikler oluyor. Çok sıcak oluyor, kostümlerimiz zorluyor ama yine her şeye rağmen güzel gidiyor.' ifadelerini kullandı.
'Okçuluk, binicilik ve Göktürk tarihi dersi aldım'
Plastik makyajıyla dikkati çeken oyuncu Murat Serezli de İlk Göktürk'ten Nisan 2021'de haberdar olduğunu söyledi.
Alper Çağlar'ın kendisini arayarak bir senaryo yollayacağını söylediğini belirten Serezli, şöyle devam etti:
'Zaten 2016'da beraber bir film çekmişiz ve o senenin en çok izlenen filmi olmuş. Alper yeni bir projeyle geliyor. 'Tamam yolla hemen.' dedim. 'Yok öyle hemen yollamayacağım. Yarın sen bana bir saat ver. O saatte yollayacağım. Sen hiç bölünmeden onu okuyacaksın. Senin için bir deneyim olacak. Hatta sana okurken dinleyeceğin müzikleri de yollayacağım.' dedi. Dedim 'Tamam. Deneyim senin, proje senin. Hadi bakalım böyle yapalım.' Yolladı, okudum 4-5 saat boyunca ve o kadar etkilendim ki sonunda ağladım. Hatta Alper'e o halimin fotoğrafını çektim. Daha sonra bunu kamera arkasında kullanırız diye. Olağanüstüydü. 'Çok beğendim. Varım.' dedim.'
Projenin 4 yıldır devam ettiğinin altını çizen Serezli, '3 yıl boyunca bu kadar sakal uzattım. Sırtımın ortasına kadar saçlar uzattım. Okçuluk dersleri, 60-70 tane binicilik dersi, Göktürk tarihi dersleri, Göktürkçe dersleri, kılıç dersleri aldım. Provalar yaptık ve geçen sene çekimlere başladık. Fakat bir kısmını çekip ondan sonra yarıda kaldı, devam edemedik. Bu sene tamamlıyoruz ve yakın bir zamanda HBO'da dünyayla ve seyircilerimizle paylaşacağız.' şeklinde konuştu.
Filmde kendisi için yapılan plastik makyaja da değinen sanatçı, şu ifadeleri kullandı:
'Geçen sene çekerken sakalım ve saçım tabii tamamen gerçekti. Bir tek İngiltere'ye yüzümün kalıplarını alma işlemi 'live cast' için gittim. Daha sonra orada benim yüzüme göre prostetikler tasarlandı. Onlar üzerine çeşitli etütler, bazı AR-GE çalışmaları yaptık, azalttık, artırdık, değiştirdik. Heykeltıraş onu işliyor bir şekilde. Bu sene sakal için gittik, geçen sene kalıpları son haline getirmiştik. Başlarda her gün 2,5-3 saatle başladık. Çoğunlukla geçen sene 2,5 saat makyaj koltuğunda burun, yaşlandırma efektleri, çiller tamamlanıyordu. Bu sene onu 1,5 saate indirdik. Fakat bu sene de şimdi sakal ve saçın yapılması sürüyor. Yani benim her gün en az 2,5 saatim makyaj sandalyesinde geçiyor, sete girip ilk karemi çekene kadar.'
Serezli, Alper Çağlar ile çalışmanın heyecan verici bir yanı olduğunu dile getirerek, 'Çok güzel bir senaryo, çok güzel bir proje. Benim için heyecan verici yanı, daha önce oynamadığım kadar yaşlı bir karakteri oynuyor olmam. Dağ 2'de, Savaşçı'da beni tamamen temiz, sakalsız, kısa saçlarla Albay Kopuz veya Veysel Yarbay olarak gören seyirci, şimdi bambaşka bir karakterle yani 'Aa bu Murat Serezli mi?' diyecekleri derecede farklı bir karakterle görecek. Yüzümde prostetikler, yaşlandırma efektleri, farklı bir ses, farklı bir diksiyon, hatta çeşitli yerlerde farklı bir dil ve bu kadar saç, sakal beyazlamış bir halde seyircinin görecek olmasının heyecanı var.' dedi.
Göktürkleri anlatmanın önemine de işaret eden Murat Serezli, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Türk adını kullanan ilk Türk devletinin hikayesini, 550-551 yıllarında Göktürklerin kuruluşunu anlatıyoruz. Bundan dolayı bir heyecanımız var. Oynadığım karakter çok yönlü, çok katmanlı bir karakter. Bir yandan bir hikaye anlatıcısı, bir yandan İstemi ve Bumin için bir bilge, bir baba figürü, ayrıca şifacı, bir inanç adamı. Yani Göktürklerle öte dünya ruhları arasındaki bağı kuran bir karakter. Kendi içinde matrak, kurnaz, şakacı, çok ilginç sürprizlerle dolu. Dolayısıyla karakterin yolculuğu da olağanüstü heyecan verici. Benim için gerek dış görüntüsüyle plastiğiyle gerek iç dünyasıyla gerek filmde yer aldığı hareketlerle ve gerek anlamıyla önemli. Tengrizmi anlatıyoruz. İslamiyet öncesi Türk halklarında tek tanrıcılığın olduğunu anlatıyorum, bir kamı canlandırıyorum çünkü. Belgesel demeyelim ama tarihi gerçeklere dayanan bu hikaye ile bunları anlatan bir projenin içinde yer almak da benim için hem heyecan, hem onur, hem de gurur verici bir şey oluyor.'
'Burada zaman algısı genişledi'
Başrol oyuncusu Volkan Keskin de Çağlar ile Mayıs 2024'te tanıştıklarını dile getirerek, 'Alper Hoca'nın, Mete Kaan ile ilgili çok güzel bir projesi vardı. İlk onun için konuştuk ve o zaman tanıştık. Bu süreçte de zaten sürekli ara ara telefonla konuşuyorduk. Sonra ben yine Mete Kaan'la ilgili bir şey soracakken, Bumin Kaan oldum. Benim için de sürpriz oldu.' ifadelerine yer verdi.
Çok yoğun bir süreç yaşadıklarını ifade eden Keskin, 'Her şey hızlandırılmış bir şekilde oldu yani. Burası da çok yoğun geçtiği için benim için burada zaman algısı genişledi.' görüşlerini paylaştı.
Oyuncu Keskin, çok farklı bir proje olduğuna dikkati çekerek, 'Çekim tekniği farklı, Alper Hoca farklı. Her şey farklı burada. Keyifli geçiyor genel olarak yani keyfimiz yerinde.' dedi.
Film hakkında
İlk Göktürk Önsöz'ün konusu şöyle:
'Türklerin Çin'den bağımsızlığını kazanmasının ardından geçen yüzyıllar içinde bozkırın hakimi Avarlara köle olarak hizmet eden Bumin, artık kaderine razı olmuş bir demircidir. Ancak Avar kralının ihanetine uğraması, onun içinde yıllardır küllenen özgürlük arzusunu yeniden alevlendirir. Kardeşi İstemi ve akıl hocası Alagar'la başlayan bu başkaldırı, bir halkın zincirlerini kırıp tarih sahnesine yeniden çıkışının destanını yazacaktır.'