Fethiyespor Teknik Direktörü Dinçel: 'Bu tablo Fethiyespor'a yakışmadı'

Dinçel açıklamasında şunları söyledi:
'Öncelikle dünkü Ankara maçına değinmek istiyorum. Sezona 4 Temmuz'da başladık ve 42 günlük bir hazırlık dönemi geçirdik. 7. haftada lige başladık. Geçen sezona göre kağıt üzerinde daha tecrübeli ve deneyimli bir takımız. Federasyonun aldığı kararlar da bizi bu yönde bir transfer politikasına itti. Geçmiş sezonlarda genç oyuncu oynatma zorunluluğu varken, bu sezon bu kural kalktı. Biz de daha tecrübeli bir kadroyla sahaya çıktık ancak maçı kaybettik. Bu maçtan beklentimiz, şartlar ne olursa olsun mutlak galibiyetti. Rakibimizin gücü, kağıt üzerinde bizden daha düşüktü. Bu benim teknik adam olarak görüşüm, başkaları farklı düşünebilir. Ancak maçın geneline baktığımızda, beklemediğimiz bir mücadele ve oyun kalitesiyle karşılaştık. Rakibe çok basit pozisyonlar verdik ve maçı kaybettik. Geçen yılla bu yılı kıyasladığımızda, takımımızdan 7 tecrübeli, 1 genç oyuncu ayrıldı. Bu sezon ise 7 tecrübeli, 4 genç oyuncu transfer ettik. Federasyonun kararları doğrultusunda genç oyuncu sayısını azalttık. Ancak dünkü tablo, benim hiç beklemediğim bir tabloydu.

Hazırlık döneminde oyun olarak iyiydik ancak mücadele gücümüzün düşük olduğunu gözlemlemiştik. Dünkü maç bize şunu gösterdi: Koşmazsan, mücadele etmezsen, ne kadar tecrübeli ve kaliteli olursan ol, bu sahada istediğini alamazsın. Bugünden itibaren, dünkü tablonun bir daha yaşanmaması için gereken önlemleri alacağız. Dün tribünde bizi yalnız bırakmayan yönetim kurulu üyelerimize, eski yöneticilerimize, Fethiyespor sevdalılarına ve turizm sezonunda zamanlarından feragat edip gelen taraftarlarımıza galibiyet hediye edemediğimiz için üzgünüm ve onlardan özür diliyorum. Sahadaki bu tablo Fethiyespor'a yakışmadı. Maç sonunda oyuncularıma da gerekeni söyledim. Burada suçu sadece oyunculara atmıyorum. Bu takımın oluşmasında en büyük sorumlu benim. Kararları teknik anlamda ben verdim. Ekonomik boyutunda yönetim kurulumuzla birlikte hareket ettik. Ama Fethiyespor bu tabloyu hak etmiyor. Dün gerçekten çok üzüldüm ama bunun çözümünü bulmak da bizim elimizde.

Transfer dönemi devam ediyor. Gerek yeni oyuncu transferi, gerekirse mevcut kadroda hata yaptığımızı düşündüğümüz oyuncularla yolları ayırma konusunda gerekeni yaparız. Eğer bir oyuncu bu takıma hizmet edemeyecekse, burada durmasının bir anlamı yok. Bu çok net. Dünkü maçın eksiklerini kendi içimizde değerlendirip, önlemlerimizi alacağız. Cumartesi günü saat 19.00'da Soma ile oynayacağız. Ziraat Türkiye Kupası maçımızın günü ve saati henüz belli değil. Ardından Söke maçı ve Aliağa deplasmanına gideceğiz. Bazen böyle erken uyarılar, önlem almak için bir fırsat olabilir. İnşallah bu hafta Fethiyespor normal ayarlarına dönecek.

Planlamamızda orta sahayı dolduramadığımız bir nokta var. 'Uzun bir transfer dönemi vardı, hiç mi oyuncu bulamadınız?' diye sorulabilir. Biz oyuncu tespitini yapıyoruz ancak kulübün ekonomik gerçeklerini de masaya yatırıyoruz. Bazen kulübümüz şartlarını zorluyor, hatta üzerine çıkıyor. Fakat öyle bir futbol ortamı oluştu ki aynı ligde 1 milyona oynayan oyuncu da var, 20 milyonun üzerinde oynayan da. Aradaki makas çok açıldı. Oyuncu bile, 'Ben bu kadar değerli miyim veya bu kadar parayı alıyor muyum?' diye şaşırıyor olabilir ama maalesef istiyorlar. Bu durum, hem beklentilerin yüksek olmasından hem de bizim doğru oyuncuyu bulamadığımız kanaatine varmamızdan kaynaklandı. Önümüze gelen her oyuncuyu transfer etmek istemedik. Transferin son gününe kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Eğer orta alana uygun, doğru bir oyuncu bulursak, ki o bölgede ciddi sıkıntımız var, transferi gerçekleştireceğiz.

Bir de bir oyuncumuzun özel bir durumu oluştu. Yaklaşık bir buçuk ay önce oynanan bir müsabaka sonrası, 60 kişi tedbirli olarak Disiplin Kurulu'na sevk edildi. O oyuncumuzun durumu bu hafta içinde netleşecek. Gerek kulüp yöneticileri, gerek personel, gerek o müsabakada görev almış hocalar ve oyuncular, tamamı tedbirliydi. Bu hafta onun da görev alamaması kısmen de olsa eksikliğini hissettirdi. Ancak ben bütüne baktığımda ciddi bir sorun gördüm. Bunu çözmek için uğraşacağız ve Soma maçına kadar da çözeceğiz inşallah.'

İptal edilen gol ve hakem kararları hakkında

Fethiyespor'un Mehmet Kaan Türkmen ile kazandığı ancak ofsayt gerekçesiyle iptal edilen gol hakkında da konuşan Dinçel şunları kaydetti:

'Yan hakem ofsayt bayrağını kaldırdı. Faulle alakalı bir durum söz konusu değil. Topa ilk olarak bizim oyuncumuz Kaan kafa vurduğu anda ofsayt yoktu ve kaleciden dönen topu tamamladı. Müsabakayı ekrandan izlemekle saha içinde canlı izlemek arasında fark var. İnanın, hakem triosu bu ligi kaldırabilecek düzeyde değildi. Özellikle de iki tane ofsayt pozisyonunu es geçtiler. Biri yaklaşık 5 metre, diğeri 1-1,5 metre ofsayttı. Hatta 5 metrelik pozisyon, protokol tribününün önünde, bizim kulübenin net görüş açısı içindeydi. Kaleciyle karşı karşıya kalınan bir pozisyondu. 5 metreyi önünde göremiyorsan, bu işi neden yapıyorsun diye sorulur. Orta hakem, Serdar'ın bir pozisyonunda, rakip oyuncu tabanla vurmasına rağmen Serdar'a sarı kart gösterdi. Bu inanılacak gibi değil. Pozisyon dördüncü hakemin ve yan hakemin önünde gerçekleşti. Yani dün hakem performansı da çok sıkıntılıydı.

Ancak ne olursa olsun, ben suçu ne iptal edilen golde, ne verilmeyen kartlarda, ne de çalınan düdüklerde arıyorum. Önce kendimi sorguluyorum. Yanlış bir kadro mu çıkardım, takımı yanlış mı hazırladım, motivasyon eksikliği mi vardı, antrenmanlarda bir hata mı yaptım gibi birçok soruyu önce kendime soruyorum. Ardından sahadaki tabloyu değerlendiriyorum. Ancak ortada şöyle bir gerçek var: Fethiye çok güzel bir tatil beldesi ama biz ve futbolcular burada tatil yapmak için bulunmuyoruz. Bizim asıl görevimiz, yönetimin bize sağladığı imkanların karşılığını sahada iyi sonuçlar ve mücadeleyle vermek. Bunun dışında bir seçeneğimiz yok. Elbette tatil de, gezmek de zamanı gelince yapılır. Oyuncularımızın böyle bir tavır içinde olduğunu söylemiyorum ama lig başladı, artık tatil modu bitti. Gerçeklerle yüzleşmeliyiz ve dünkü tablo bize yakışmadı. Mağlup olabilirsiniz, bu futbolun içinde var. Mücadele eder, şanssızlık yaşar, basit bir hata yapar ve mağlup olursunuz. Ama dünkü gibi, mücadele etmeden, bu seviyedeki bir takıma karşı mağlup olamazsınız. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Burada teknik sorumlu olarak en büyük pay benim. Üzerime düşeni dünden itibaren yapmaya başladım ve Soma maçına kadar da yapacağım. O maçın ardından tekrar bir değerlendirme yapacağız ve Fethiyespor'un gerçekleri ortaya çıkacak.'