Fethiye Likya Kadın Kooperatifi 1800 Kadına İş İmkanı Sağlıyor
Fethiye Likya Kadın Kalkınma Kooperatifi, kadın gelişimi ve üretimi destekleyen, işletme ve kalkınma odaklı bir kooperatif olarak çalışmalarına devam ediyor. Kooperatif Başkanı Çiğdem Karaca, 'Adından da anlaşılacağı gibi, kadının olduğu her alanı kapsayan, kâr amacı gütmeyen bir yapıya sahibiz. Yaklaşık 1800 kayıtlı kadın üreticimize iş imkânı sağlıyoruz.' dedi.
Karaca, coğrafi işaretli ürünler arasında Dasdar, Kaya Halısı, Seydiler Kilimi ve Kolan bulunduğunu belirterek, “Bu ürünleri günümüz modasına uygun, kullanılabilir, sürdürülebilir ve satın alınabilir hale dönüştürerek üç mağaza kurduk.” ifadelerini kullandı.
Atölyeler, Aşevi ve Kadın İstihdamı
Kooperatifin çok sayıda atölyeye sahip olduğunu aktaran Karaca, “Dikiş ve dokuma atölyelerimizin yanı sıra aşevimiz de var. Aşevimiz, kooperatifin katkılarıyla ve bakanlık onayıyla kuruldu. Burada el sanatlarının yanı sıra gastronomi üzerine çalışan kadınlarımız da eğitim alıp lisanslanarak Aşçılar Derneği ile birlikte turizm sektöründe, yiyecek endüstrisi içinde iş sahibi oldular. Gıda alanında da destek veriyoruz.” diye konuştu.
Domates ve Zeytinden Yüne Uzanan Üretim Zinciri
Her geçen gün yeni projelerin geldiğini belirten Karaca, “Şehrimizin en büyük tarımsal üretimi sera altı üreticiliğidir. Bu da ağırlıklı olarak domates üzerinedir. Domatesle ilgili olarak salça, sos, zeytin kırma ve dilimleme üzerine Muğla Büyükşehir Belediyemizle beraber bir tesis kurduk. Bu domates sezonunda ilk salçamızı üreteceğiz. Şu an zeytinle ilgili çalışmalarımız başladı.” dedi.
Karaca, koyun yününün ekonomiye kazandırılması için yeni bir yatırım yapıldığını da söyledi: “İncir Köy’de koyun yününün değerlendirilmesiyle ilgili bir fabrika kuruyoruz. 15 gün içerisinde malzemelerimiz ve makinelerimiz teslim edilecek. Böylelikle öz kültürümüz olan koyun yününden ip, uyku takımları ve keçe üretimine geçeceğiz.”
“Milli Serveti Çöpe Atmak Yerine Ekonomiye Kazandırıyoruz”
Kaya halısı ve Seydiler kiliminin hammaddesi olan yünün önemine değinen Karaca, “Günümüzde koyun yünleri, kırkım mevsiminden sonra yakılıyor ya da çöpe atılıyor. Bu, milli bir servetin kaybıdır. Biz, bunu yeniden kullanılabilir hale dönüştürmek istiyoruz. Çünkü benim babaannem koyun yününden yapılmış yorganda ve yastıkta yatardı. Vefat ettiğinde ne sırt ağrısı ne boyun ağrısı vardı. Yaz-kış kullanırdı; o yünlerden çorap örerdi. Bizim özümüze dönmemiz lazım.” dedi.
“Özümüze döndüğümüzde, geri dönüşümden elde edilmiş yataklar yerine kooperatifimizin ürettiği yorgan ve yastıklarda uyuyacak, ip haline gelmiş yünden yapılmış kıyafetlerini giyecek insanlar... Bir daha da hiçbir hastalığa kapılmayacaklar inşallah.” sözleriyle de geleneksel üretimin önemine dikkat çekti.
“Kadın Üretiyor, Fethiye Kazanıyor”
Faaliyet alanlarının sadece gıda veya el sanatlarıyla sınırlı olmadığını belirten Karaca, “Fethiye ne üretiyorsa, ne tüketiyorsa, biz de o konuda en doğalı, en doğrusunu elde etmek için bir araya gelmiş kadınlardan oluşan bir kooperatifiz.” dedi.
Karaca, Fethiye Belediyesi ile yürütülen projelerin sürdürülebilirliğine de değinerek, “Kâr amacı gütmüyoruz; çoğunlukla da Fethiye Belediyesi ile birlikte çalışıyoruz. Fethiye Belediyesi aracılığıyla Fethiye halkına ulaşsın diye yaptığımız her tesisi, çalışır hale getirene kadar kendimiz finanse ediyoruz. Sonrasında da Fethiye Belediyesi’ne hibe ediyoruz. Onlar, kendi imkânlarıyla bizden çok daha fazla Fethiye halkına ulaştırabiliyorlar. Böylelikle kalıcılığı da sağlamış oluyoruz.” diye konuştu.
Karaca, son olarak “Şehrimizin sürekli ulaşabildiği etkinlikleri artırarak daha fazla aileye ulaşıyoruz. Çok mutluyuz, eminim halkımız da yaptıklarımızdan çok mutludur. Onlardan gelen talepler doğrultusunda da çalışmalarımıza devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.