Fethiye'de Yelken Sporuna Yoğun İlgi

Fethiye Yelken ve Spor Kulübü Başkanı Hüseyin Tarakçı, amatör denizciliğe olan talepleri değerlendirerek, kulüp bünyesinde verilen eğitimlerin detaylarını paylaştı.

Haftada İki Gün Eğitim Yapıyoruz

Fethiye Yelken ve Spor Kulübü Başkanı Hüseyin Tarakçı: “Dönem dönem değişse de talepler var. Biz haftada 2 gün, Çarşamba ve Cumartesi günleri, yaz ayları için eğitim yapıyoruz. Eğitimlerimizi 2 aşamalı olarak gerçekleştiriyoruz. Öncelikle karada teorik bir eğitim veriyoruz. Denizcilik kuralları, düğümler, tekne bağlama gibi kuralları gördükten sonra denize açılıyoruz. Denize açıldıktan sonra da uygulamalı eğitim yapıyoruz. Bir iskeleye nasıl yanaşılır, bir iskeleden nasıl ayrılır, demirleme nasıl yapılır, akıntılar ve rüzgar kuvvetlerine göre tekneyi yanaştırma gibi konuları uygulamalı olarak gösteriyoruz. 

Bu şekilde eğitimlerimizi tamamlıyoruz. Toplamda 4 saat sürüyor. Ulaştırma Bakanlığı'nın teorik olarak 10 saatlik bir eğitim süresi var. Kursiyerlerimiz bu eğitimi internet üzerinden tamamladıktan sonra uygulamalı eğitim için Fethiye Yelken ve Spor Kulübü’ne geliyorlar. Burada da 4 saatlik bir uygulamalı ve teorik eğitim alarak sınava giriyorlar” dedi.

Yelken Sporuna Başlangıç Yaşımız 7

Fethiye Yelken ve Spor Kulübü Başkanı Hüseyin Tarakçı: “Yelken sporuna olan ilgi arttı. Hatta daha da küçük yaştan başlıyoruz. Yelken sporunda başlangıç yaşımız 7. Yüzme bilen 7 yaşındaki çocuklarımızı yaz spor okulları kapsamında eğitime alıyoruz. Okullar açılana kadar bu eğitimlerimiz devam ediyor. Okullar açıldıktan sonra yelken sporuna devam etmek isteyen öğrencilerimizi lisanslı sporcu yapıyoruz ve kış boyu, yani 12 ay boyunca bu sporcularımızı yarışmalara hazırlıyoruz. Bu yarışmalar Türkiye Yelken Federasyonu veya Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından düzenleniyor. Bu şekilde çalışmalarımız sürüyor”

Bir Sporcu En Az 3 Yılda Yetişiyor

Başkan Hüseyin Tarakçı: “Bir sporcuyu elit hale getirebilmek için minimum 3 yıl uğraşıyoruz. Yelken sporunun kategorileri de var. Çocuklar “optimist” sınıfında başlıyor. Bu en küçük teknedir. Yaşları büyüdükçe tekneleri ve yelkenleri değişiyor, daha üst sınıflara geçiyorlar. Ancak bazen çocuğun yaşı optimist için uygun olsa da fiziksel olarak gelişmişse, bu tekneye sığmıyor. Bu durumda “ILCA” dediğimiz bir sınıfa geçiriyoruz. O sınıfta eğitim alıyorlar. Eğitimler tamamlandıktan sonra yarışlara hazırlanıyorlar” 

Gerçekten Yelken Sporu Meşakkatli Bir Spor Ama Çocuklara Katkısı Çok Büyük
Son olarak Tarakçı: “Yelken sporu gerçekten diğer sporlara benzemiyor. Çocuklara özgüveni, yardımlaşmayı, doğayı ve denizi sevmeyi çok güzel bir şekilde öğretiyor. Yani çocuklarımızı bencillikten kurtarıyor, birbirlerine yardım etmeyi öğretiyor. Denizde bir çocuğun başına bir şey geldiğinde, diğer çocuk hemen 10’a çıkart koşup yardım eder. Antrenör de zaten teknede oluyor ama çocuklar birbirlerine yarışta bile olsa destek olurlar. 

Özgüven açısından da çok önemli. 7 yaşındaki bir çocuğu denize indiriyorsunuz, tekne veriyorsunuz, rüzgarla mücadele ediyor, dalgayla mücadele ediyor. Gerçekten büyük katkı sağlıyor. Biz burada sadece yelken eğitimi vermiyoruz. Çocukların gelişimi için ne gerekiyorsa onu öğretiyoruz. Bazen çay demlemesini bile öğretiyoruz. Burada tam anlamıyla bir aile ortamı var. Yelken camiası gerçekten elit bir camia. Çocuklar burada çok şey öğreniyor.

Yaz spor okullarımız devam ediyor. Birinci dönemi bitirdik, ikinci dönem başlıyor. Taleplerimiz güzel. Çocuklar ilk geldiğinde biraz çekingen oluyorlar ama iki üç gün sonra o kadar güzel bir ortam oluşuyor ki anlatamam. Gerçekten yelken sporu meşakkatli bir spor ama çocuklara katkısı çok büyük” diyerek sözlerini noktaladı.