Fethiye'de ulaşım hakkı tartışması mahkemelik oldu
Muğla'nın Fethiye ilçesinde yaşayan emekli devlet memuru İbrahim Karaağaç, 65 yaş üstü yurttaşlara tanınan ücretsiz ulaşım hakkını kullanırken minibüs şoförünün hakaretlerine maruz kaldığını belirtti. Olay sonrası yasal yollara başvuran Karaağaç, yaşadıklarını tek tek anlattı. Konu mahkemeye taşınıyor.
Olayın 10 Mayıs sabahı gerçekleştiğini belirten Karaağaç, sabah saatlerinde ofisine gitmek için aracını bırakarak minibüse bindiğini, dönüş yolunda ise yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: Ofisimin karşısında bulunan, Kumluova – Karadere'ye giden minibüslerin durağına gittim. Oradan sıradan gelen bir minibüse bindim. O minibüsle birlikte Çukurincir'de bir düğünümüz vardı, ona katılmak için düğün evinin yanında indik. Giderken herhangi bir problem çıkmadı.
Düğün bittikten sonra, Karadere'den saat 17:30'da dönen son minibüse binmek üzere 18:10'da Çukurincir'e geldim. Oradan eşimle beraber minibüse bindik. Arabaya biner binmez, yaklaşık beş metre gitmeden 'Kaptan,' dedim, 'kartlarımızı okutalım.' 'Okut,' dedi. Kartları okuttuktan sonra, kafasını arkaya çevirdi. Minibüs fulldü. Bana doğru döndü ve sesini yükselterek, 'Utanmak yok mudur?' dedi.
'Hayırdır kaptan,' dedim, 'bir hata mı ettik?' 'Hata işledin,' dedi. 'Sıkılmıyor musunuz,' dedi, 'iki kişi burada Çukurincir'den Fethiye'ye bedava gitmeye!' 'Kaptan,' dedim, 'tartışacak mıyız, yoksa tatlı tatlı mı gideceğiz?' 'Tartışsak,' dedi, 'ne çıkar senden?!'
Yaklaşık 500 metre gittikten sonra minibüsü sağa çekti. Kafasını koltukların arasından geriye çevirdi ve orta kapıyı açıp, 'İnin aşağı,' dedi. Ben de dedim ki: 'Kaptan, senin bizi indirmeye hakkın yok.' 'İndiririm,' dedi, 'siz başımızın belasısınız. 65 yaş üstü yaşlılar başımıza bela kaldınız!'
'İnsan bindiği zaman şuraya bir 50 TL, 100 TL atar!' dedi. 'Kaptan,' dedim, 'o benim bileceğim iş. Ben de esnafım.' 'Sen esnaflığı bilmiyorsun!' dedi. Eşim beni uyardı: 'Tartışma,' dedi, 'minibüste kamera var. Gerekli işlemleri yapacağımız zaman izlerler.'
Üzerine gitmedik ama minibüs buraya gelene kadar kaptan sürekli çeşitli hakaretlerde bulundu. Ben cevap vermedim. En sonunda, eski Sosyal Sigortalar Hastanesi'nin önünde inmek istediğimizi söyledik. O da sağa çekti ve bizi indirdi.
İnmeden önce, 'Ben karıncadan bile korkmam,' dedi. 'İstediğin yere şikyetini yap!' Eşim de dedi ki: 'Kaptan, devlet bize bu hakkı tanıdıysa, biz bu haktan yararlanamayacak mıyız?' 'Yararlanamazsınız teyze,' dedi. 'İyi' dedim, 'hayırlı yolculuklar.'
Daha sonra gerekli ilgilere şikyette bulunmak için düşündüm. Kendim de emekli bir devlet memuruyum. En yakın ilçe emniyet noktası olarak Günlükbaşı Karakolu'na gittim. Kapıda bir polis karşıladı: 'Amca hayırdır?' dedi. 'Ben bir şikyette bulunmak istiyorum,' dedim. 'Haksızlığa uğradım.' 'Bekleyin biraz, yoğunluk var' dedi.
Bir süre sonra içeri aldılar ve hakkımı kazanabilmem için gerekli talimatları verdiler. İfademi verdim ve karakoldan gece saat 23:30'da eşimle beraber ayrıldık. Olay şu anda mahkemeye taşınacak. Sonuna kadar adaletin arkasındayım. Adalet tecelli ederse, biz emekliler olarak bu tür haksızlıklara karşı mücadeleye devam edeceğiz.