Fethiye'de 2025 tablosu: Turizm, esnaf, emlak ve denizcilikte ortak sorun artan maliyetler
Fethiye'de turizm, esnaf, emlak, inşaat ve denizcilik sektörlerinin temsilcileri 2025 yılını değerlendirdi. Yapılan açıklamalarda, artan maliyetler ve düşen karlılık öne çıkarken, 2026 yılı için temkinli bir umut dile getirildi.
Fethiye’de farklı sektörlerin oda, dernek ve işletme temsilcileri 2025 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Turizmden esnafa, emlaktan inşaata kadar birçok alanda yapılan açıklamalarda, ortak sorun artan maliyetler ve azalan karlılık olduğu ifade edildi.
“Çok İyi Bir 2025 Yılı Geçiremedik”
Fethiye Otelciler Birliği (FODER) Başkanı Bülent Uysal, 2025 turizm sezonunun beklentilerin altında başladığını belirterek,“2025 yılında hem Fethiye otelleri, hem de genel olarak Türkiye otelleri için sezon çok iyi başlamadı. Yaşadığımız bazı olumsuz olaylar oldu. Bu doğrultuda özellikle Mayıs ve Haziran aylarında beklediğimiz seviyede bir rezervasyon akışı sağlanamadı. Ancak Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında güzel bir rezervasyon hareketliliği yaşandı” dedi.
“Sezonun geneline baktığımızda, çok küçük oranlarda da olsa bölgemize gelen misafir sayısı artışla kapandı” diyen Uysal, “Ancak bu artış, otelcinin mutlu olması için yeterli değil. Çünkü ciddi bir maliyet artışı söz konusu. Karlılıkta ciddi bir daralma yaşandı. Bunun üzerine, bildiğiniz gibi, tüm sektörün uyması gereken yangın ve mevzuat düzenlemeleri de eklendi. Bu nedenlerle çok da iyi bir 2025 yılı geçirdiğimizi söyleyemeyiz” diye konuştu.
Bülent Uysal, “Kendi adımıza konuşursak; yine de 2026 yılına umutla bakıyoruz. Tesisine göre değişmekle birlikte, geçen yılın paralelinde bir rezervasyon akışı şimdiden var. Buradan tüm sektör için özellikle şunu tavsiye etmek isterim: Mayıs ve Haziran aylarında otellerin daha dikkatli olması gerekiyor. Bu aylar için tesisleri bir an önce doldurmaya çalışmak doğru olmayabilir, çünkü uçak koltuk kapasitesi bu dönemlerde yeterli değil. Ayrıca 2026 yılında, 2025 yılına kıyasla bazı İngiliz tur operatörlerinin uçak ve koltuk kapasitelerini düşürdüğünü de belirtmek isterim. Bunun altını özellikle çiziyorum. Ancak her şeye rağmen, 2026 yılının 2025’e göre daha iyi geçeceğini düşünüyorum. İç pazarın da desteğiyle daha olumlu bir sezon bekliyorum” şeklinde konuştu.
“Üretimin Düşünülmediği Bir Yapı Ortaya Çıktı”
Fethiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Soydemir, artan girdi maliyetlerinin esnafı zorladığını dile getirdi. Soydemir, “2025 yılında girdi maliyetleri çok olduğu için bazı sıkıntılar yaşanıyor. Kiralar yükseldi, işçi maliyetleri arttı; bu nedenle kazançlar düştü. Artık üretimin pek düşünülmediği bir yapı ortaya çıktı” dedi.
Soydemir, “Benim çocukluğumda üretim çok önemliydi. Üretim yapan insanlar gelişiyordu, ülke de gelişiyordu. Daha verimli bir yapı vardı. Maalesef bugün insanlar üretime yönelmiyor. Oysa bu kesim hem ekonomiye katkı sağlıyor hem de KDV gibi vergilerle ülkeye değer katıyor. Bu nedenle esnafımız her zaman yoğun bir çaba sarf ediyor. İnşallah 2025 değil, 2026 yılı çok daha olumlu geçer diye düşünüyorum. Bütün esnaflarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
“Tanıtım Faaliyetleri Önemli”
Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Çıralı, Fethiye’nin turizmdeki avantajlarına dikkat çekerek tanıtım çalışmalarının süreceğini belirtti. “2025 yılı için ‘iyi geçti desek de aslında çok iyi geçtiğini söyleyemeyiz” diyen Çıralı, “Muğla geneline baktığımızda Fethiye’nin bir adım önde durduğunu görüyoruz. Hem gelen turist sayısı açısından hem de sezonun biraz daha uzatılması konusunda Fethiye’nin diğer ilçelere göre avantajları var.
Burada alternatif turizm önemli bir rol oynuyor. Yamaç paraşütü biliyorsunuz oldukça öne çıktı, sağlık turizmi de öne çıkan alanlardan biri oldu. Ancak herkesin de dile getirdiği gibi maliyetler çok yüksek. Bu nedenle 2025 yılı için kafa kafaya geçti diyebiliriz” dedi.
Osman Çıralı, “2026 yılına gelince; Fethiye’de tüm kurumlar olarak tanıtım çalışmalarına ağırlık verdik, fuarlara katılımı artırdık. Örneğin önümüzdeki yıl Polonya’ya gitmeyi planlıyoruz. Hollanda’ya bu yıl gitmedik ama seneye gitmeyi düşünüyoruz. Çin’le ilgili çalışmalarımız daha önce yoğundu, Çinli turist sayısı fazlaydı. Pandemiden sonra bu biraz yavaşladı, şimdi yeniden canlandırmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Turizmi 12 aya yaymak istediklerini söyleyen Çıralı, “Aslında bu bir alışkanlık oldu ama hedefimiz 7–8–9 aya çıkarmak. Bunu da alternatif turizmle gerçekleştireceğiz. Bu doğrultuda tanıtım çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fuarlara katıldık, önümüzdeki günlerde Almanya’ya gideceğiz. Polonya pazarı Dalaman’a inen yolcu sayısı açısından çok güçlü ama bugüne kadar Polonya pazarında yeterince yer almadık. Polonya’ya, Dubai’ye, Moskova’ya, Çin’e gideceğiz. Bu fuarlara hepimizin katılması gerekiyor. Sağ olsun, bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanımız her türlü fuarda bize destek oluyor. Hatta bu sene İngiltere’de yıllardır düşünüp yapamadığımız bir tanıtım faaliyetini hayata geçirmek istedik ama tam istediğimiz gibi olmadı. Fuar zamanına denk getiremedik, Ocak ayına erteledik. Belki ilerleyen süreçte gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
Osman Çıralı konuşmasını şöyle sürdürdü; “Tanıtım faaliyetleri çok önemli. Dijital tanıtım elbette çok kıymetli ama fuarlara katılmak da bir o kadar önemli. Orada yüz yüze gelmek, göz göze temas etmek, el sıkışmak ve birebir anlaşma yapmak çok farklı. “Fethiye burada” demek orada bambaşka bir etki yaratıyor. Bu yüzden fuarlara katılmaya devam edeceğiz. E-ticaret anlamında da biliyorsunuz Nefes Kredisi çıkarıldı. Ancak birçok kişi bu krediye ulaşamadı. Biz de tüm bankalarla görüşmeler yapıyoruz. Üyelerimizin krediye ulaşması gerekiyor. Bu konuda şu anda birçok banka çalışmaya başladı. Hatta bugün DenizBank bölge müdürü geldi, onlarla da görüştük. Tarım konusuna geldiğimizde; iklim şartları ve ihracatın yavaşlaması tarımı da etkiliyor. Bunun için de tanıtım önemli. Almanya’daki fuara bu anlamda da arkadaşlarımızı götürmeye çalışıyoruz. Komitemizde bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. 2026 yılında fuarlara gittiğimizde, 2025’e kıyasla aldığımız algının daha iyi olmayacağını düşünüyoruz. Ama biz yine de Fethiye olarak en iyisini yapmaya çalışacağız. İnşallah 2026, 2025 gibi olmayacak. Çünkü bu iş mücadele ve birliktelik işi. Bu dönemde Büyükşehir Belediyemiz bize çok büyük katkı sundu. Katıldığımız tüm fuarlarda Büyükşehir’in desteği var. Geçen sene Almanya ve İngiltere’de bize büyük bir stant sağladılar.”
Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Çıralı, “Bu sene TGA bünyesinde fuarlara katılıyoruz. Ahmet Başkanımız bu konuda çok destek oluyor. Özellikle Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Fethiye Belediye Başkanımıza, tüm STK’lara ve Bülent Başkanımıza teşekkür ediyorum. Bülent Başkanımız artık Büyükşehir’de turizmden sorumlu, bu nedenle kendisini ayrıca kutluyorum. İnşallah bize daha çok destek olacak. TGA adına da bölgemizden bir arkadaşımız bizi temsil ediyor. Tanıtım anlamında daha çok çalışacağız. Burada en önemli konu birliktelik. Yıllar önce Nallıhan’ı buraya getirmiştik, bir sunum yapmışlardı. Küçücük bir ilçede bu kadar insanı nasıl bir araya getirdiklerini anlattılar. Orada çıkan sonuç şuydu: Kurumların birlikte hareket etmesi. Eğer herkes birlikte olursa, aynı noktaya odaklanırsa başarıya ulaşmamak mümkün değil. Biz Fethiye’de bunu yakaladık. İnşallah devamı gelir” ifadelerini kullandı.
“İmara Açılmış Parsel Üretmemiz Gerekiyor”
Fethiye Mimarlar Odası Başkanı Mutlu Sergen Önver, inşaat sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekerek,“ Geçtiğimiz yıllar olan 2024 ve 2025’te ruhsat sayıları neredeyse birebir aynı. Belediyeye başvuru var ancak işlenmiş, yani imara açılmış parsel sıkıntısı yaşandığı için insanlar artık daha fazla kaçak yapıya yöneliyor. Bunun en büyük nedeni maliyetlerin orada daha düşük olması. Dolayısıyla bir an önce imara açılmış parsel üretmemiz gerekiyor. Bununla ilgili olarak belediyemiz de çalışmalar yapıyor, biz de kendileriyle sürekli görüşüyoruz. Kaçak yapılar hem şehrimizin emlak sistemini bozuyor hem de fiyat-performans dengesini olumsuz etkiliyor. Çünkü arsa maliyetleri daha ucuz olduğu için yasal yapılarla rekabet edilemiyor. Bunun yanı sıra insan sağlığı açısından da çok ciddi sorunlar var. Kontrolsüz yapılar yapılıyor; ne kadar güvenli olduklarını bilmiyoruz. Bu nedenle bir an önce daha fazla imarlı parsel üretilmesini bekliyoruz” dedi.
“2025 Yılı Ne Ekside, Ne De Artıda Kapandı”
Ece Saray Marina İşletme Sahibi Nejat Ece, deniz turizminin 2025 yılında dalgalı bir seyir izlediğini ifade ederek, “Deniz turizmi, turizmden farklı bir hadise değil. Otellerdeki yatak sayısı neyse, deniz turizminde de tekne sayısını bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. Gelen misafirleri, özellikle yurt dışı bağlantılı misafirleri çekebilmek için ülkemizin genel durumundan kendimizi soyutlamamız mümkün değil. Maalesef 2025 yılı, Eylül ayına kadar deniz turizmi açısından benim yaşadığım en düşük yıl olmuştur. Özellikle bizim marinalar olarak doğrudan büyük bir sıkıntımız olmamakla birlikte, bizimle partnerlik yapan yat işletmecileri Eylül ayına kadar ciddi şekilde rezervasyon alamamıştır. Eylül ayına kadar çarter dediğimiz gezi teknelerinin rezervasyon alamaması, fiyat dengesini de ziyadesiyle sarsmıştır. Ancak birdenbire, nasıl olduysa, Eylül’ de ayında başlayan, Ekim ile devam eden ve Kasım ayına da sarkan ciddi bir rezervasyon artışı yaşanmıştır. Yaklaşık iki buçuk aylık bu dönem, neredeyse yılın tamamını telafi etmiştir. Bu tabloya baktığımızda, yat işletmeciliği açısından 2025 yılı ne negatif ne de tam anlamıyla pozitif geçmiş, kendi içinde dengelenerek devam etmiştir” dedi.
Ece, “Bildiğiniz gibi yat işletmeciliği genelde yıllık sözleşmeler üzerinden ilerler. Asıl önemli olan, hem marinaya hem de kente girdi sağlayan günübirlik ya da 1–3 günlük konaklamalar yapan misafirlerdir. Maalesef bir önceki yıla göre bu segmentte yaklaşık yüzde 40’lık bir düşüş yaşanmıştır. Sözleşmeli teknelerde de %25 civarında bir azalma söz konusudur. Özellikle yabancı bayraklı ve yabancı sahipli, günübirlik olarak değerlendirdiğimiz teknelerin gelmemesi, Fethiye esnafını da olumsuz etkilemiştir. Eskiden buraya gelen misafirler mutlaka çarşıyı dolaşır, yemek yer, alışveriş yapar ve kentin ekonomik yaşamına katkı sağlardı. Esnaf arkadaşlarımızdan da bunu sıkça duyardık. Ancak bu yıl maalesef o performansı yakalayamadık” diye konuştu.
“Bunun kentsel ya da Fethiye’ye özgü bir nedeni yok” diyerek sözlerine devam eden Ece, “Ülkenin genel ekonomik koşulları ve yaşam tarzındaki değişimler etkili oldu. Bundan etkilenmemek mümkün değil. Ancak söylediğim gibi, özellikle 15 Ekim – 15 Kasım arasındaki dönemde tekne kiralamaları ciddi şekilde artmıştır. Bu da dolaylı olarak marina işletmeciliğine, Fethiye’ye ve ülke ekonomisine katkı sağlamıştır. Bildiğiniz gibi deniz turizmi, genel turizm gelirlerinin yaklaşık yüzde 25’ini oluşturuyor. Bunun içinde kruvaziyer turizmi, yat işletmeciliği ve marina işletmeciliği yer alıyor. Benim bilgim dahilinde biz marina ve yat işletmeciliği alanında faaliyet gösteriyoruz. Marinamızdaki çarter firmalarından aldığımız bilgiler doğrultusunda değerlendirme yapıyorum. Günübirlik teknelerin sezonu nasıl kapattığı konusunda net bir bilgim yok; sabah çıkıp akşam dönen, sahilde biletle çalışan teknelerden bahsediyorum” ifadelerini kullandı.
Nejat Ece, “2025 yılı ne ekside, ne de artıda kapandı. Bunun en büyük nedenlerinden biri, gelirler %60-70 artsa bile masrafların %150’ye varan oranlarda artmasıdır. Yani gelir-gider dengesi ciddi şekilde bozulmuştur. Bu gerçekten çok önemli bir sorun. Bizler de birer üretici sayılırız. Otelde sunulan hizmet de bir üretimdir, yat işletmeciliği de bir üretimdir. Ancak genel giderler açısından ülkenin ekonomik koşullarından kendimizi soyutlamamız mümkün değil. Sadece ülkemizde değil, dünyada da bir ekonomik kriz var. Bizde yüzde yüz hissediliyorsa, dünyada da belki yüzde seksen hissediliyor. Dolayısıyla bardağın dolu tarafına bakmayı tercih ediyoruz. Boş tarafına baktığımızda çok farklı şeyler görebiliriz. Ama dolu tarafına baktığımızda, şükür diye gidiyoruz” açıklamasında bulundu.
“Maliyetler Çok Üst Seviyelere Çıktı”
FETAV Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Şıkman, küçük işletmelerin durumuna değinerek, “Türkiye ekonomisinin iyi gitmediği artık net bir şekilde ortada. Çünkü bütün harcamalar ciddi şekilde yükseldi, maliyetler çok üst seviyelere çıktı. Buna mukabil döviz bazında bakıldığında, işletmelerin alımları, tercihleri ve kazançları maalesef geriye gitti. Bu yüzden neredeyse tüm işletmeler bu durumdan şikayetçi. Turist gelmiş ya da gelmemiş çok fark etmiyor; ortada ciddi bir kazanç yok” dedi.
Şıkman, “Türkiye’ye gelen turist sayısında belki genel anlamda büyük bir düşüş olmadı. Ancak küçük otellere ve küçük işletmelere gelen turist sayısında belirgin bir azalma var. Turistler daha çok büyük otellere yöneliyor. Her şey dahil sistemde kalan turist, ne kadar harcayacağını önceden bildiği için dışarıda fazla harcama yapmıyor. Piyasadaki fiyatların yüksekliği nedeniyle de bireysel olarak gelen ve küçük işletmelerde kalan turist sayısında düşüş yaşanıyor. Eğer 2026 yılında da ekonomimiz düzelmezse, bu tablonun çok iç açıcı olacağını düşünmüyorum. Büyük tesisler belki çok fazla kayıp yaşamadan yollarına devam edebilirler, ancak küçük tesisleri ve küçük işletmeleri ciddi endişeler bekliyor diye düşünüyorum” dedi.
“Gayrimenkul Piyasasında Değer Kaybı Yaşandı”
Fethiye Emlakçılar Derneği Başkanı Serdar Oğuz ise gayrimenkul sektörünü değerlendirerek, “2025 yılı emlak sektörü değerlendirmesini aslında 2020 yılından itibaren ele almak gerekiyor. 2020 yılından sonra, özellikle 2021–2023 döneminde, bölge ve ilçe ayrımı gözetmeksizin fiyatlarda yaklaşık yüzde1000’e varan, yani neredeyse 10 kata yaklaşan artışlar yaşandı. Dolayısıyla 2024 ve 2025 yıllarında ciddi bir fiyat artışı olmadığını, hatta reel olarak bakıldığında gayrimenkul piyasasında bir değer kaybı yaşandığını söyleyebiliriz. Bu nedenle 2024 ve 2025 yıllarını, gayrimenkul fiyatları açısından bir ‘hazım süreci’ olarak değerlendirmek gerekir. Çok hızlı yükselen fiyatların belli bir stabiliteye oturması ve piyasanın bunu sindirmesi söz konusu oldu” dedi.
2026 yılında faizlerin hızlı bir düşüş sürecine girmesini temenni eden Oğuz, “Böyle bir gelişme yaşanırsa, gayrimenkul fiyatları da buna paralel olarak toparlanacaktır. Bu bakımdan 2026 yılının ilk altı ayında, ihtiyacı olan kişilerin gayrimenkul alımı yapabileceğini düşünüyoruz. 2026 yılının ikinci yarısından itibaren ise, faizlerin düşmesiyle birlikte borçlanma imkânları artarsa, fiyatlarda kalıcı yükselişler görebiliriz. Özetle şunu söyleyebiliriz: İhtiyacı olanlar, uygun fiyatlı gayrimenkulleri önümüzdeki 3–5 ay içerisinde değerlendirebilir. 2026 yılının ikinci yarısından itibaren ise, alıcı talebine bağlı olarak fiyat artışları olacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.