Ege'deki yangınlar turizmi de yaktı

ETİK Başkanı Mehmet İşler, özellikle son 10 gün içerisinde Ege'de çıkan büyük orman yangınlarının turizmdeki olumsuz etkileri üzerine değerlendirme yaptı. Yangınların ve yangın haberlerinin ulusal ve uluslararası basında geniş yer almasının, destinasyonun güvenliğine dair endişelere yol açtığını ifade eden İşler, özellikle yabancı turistlerin rezervasyon kararlarını bu tür haberlere bakarak verdiğine dikkat çekti. İşler, rezervasyon iptali veya ertelemelerinin söz konusu olabildiğini ancak turizm sektörünün güçlü olduğunu, herkesin elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışarak misafirlerini ağırlamaya devam ettiğini söyledi.

Sezonun ortasında felaket

Mehmet İşler, "Öncelikle, Çeşme, Foça, Seferihisar ve bölgemizde yangına maruz kalan tüm vatandaşlarımıza, işletmelerimize ve turizm emekçilerine geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Yangın sadece doğamızı değil, aynı zamanda bölge ekonomisini ve turizm sektörünü derinden etkileyen bir felaket oldu. Ege gibi doğal güzellikleriyle ünlü bir destinasyonda yaşanan yangınlar, maalesef binlerce hektar ormanlık alanın zarar görmesine yol açtı. Turistlerin bölgeyi tercih etme nedenlerinden biri olan yeşil dokumuz, yürüyüş parkurlarımız, doğal peyzaj ciddi şekilde zarar gördü. Yangının hemen ardından bazı otel rezervasyonlarında iptaller yaşandı. Restoranlar, beach club'lar, tur operatörleri gelir kaybı riskine girdi. Özellikle açık hava turizmine dayalı aktiviteler, beach aktiviteleri, yat turları, yürüyüşler etkilendi. Bazı insanlar sağlığından endişe ettiği için tatil planlarını değiştirdi. Yaz sezonunun tam ortasında böyle bir felaketin yaşanması ciddi ekonomik sıkıntılara neden oldu" dedi.

Rehabilitasyon planları hazırlanıyor

Yangınlara çok hızlı müdahale edildiğini ancak şiddetli rüzgar sebebiyle günlerce felaketin önüne geçilemediğini aktaran Mehmet İşler, şunları söyledi: "Devlet kurumlarımız, belediyelerimiz, gönüllüler, halk el birliğiyle söndürme çalışmalarına katıldı. Bu, bölge insanının ne kadar dayanışma içinde olduğunu, kentine, doğasına sahip çıktığını bir kez daha gösterdi. Hem kamu hem özel sektör olarak hızlı bir şekilde zarar gören alanların rehabilitasyonu için planlar hazırlanıyor. Fidan dikim kampanyaları, gönüllü projeler organize ediliyor. Çevre bilinci bu tip krizlerden sonra daha da artıyor. Biz de sektör olarak, basınla, turizm acenteleriyle sürekli iletişim halindeyiz. Başta 'Çeşme kapalı' algısının oluşmaması için elimizden geleni yapıyoruz. Çeşme ve diğer destinasyonlarımız hâlâ turistlerini ağırlayacak kapasiteye sahiptir ve ağırlamaktadır. Bu felaket bize bir kez daha gösterdi ki turizm, doğa ile birlikte var oluyor. Yangınlar iklim krizinin ve insan faktörünün bir sonucu. Sektör olarak sürdürülebilir turizm modellerine yönelmek, yangın riski olan bölgelerde erken uyarı sistemleri kurmak, çevre koruma projelerine daha fazla yatırım yapmak zorundayız. İklim değişikliği, kuraklık, insan kaynaklı hatalar nedeniyle dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile bu tür yangınları görebiliyoruz. Maalesef bu yıl bu talihsizlikleri ardı ardına ve kabus görüntüleriyle, biz yaşamak zorunda kaldık. Kaybedilen yeşil alanlar konusunda çok üzgünüz. Çok etkilendik. Hızlı müdahale ve etkili kriz yönetimi sayesinde bu etkiyi minimuma indireceğiz. Hepimiz daha dikkatli olmak zorundayız."

“Bölgemiz güvenlidir”

Seferihisar, Foça, Çeşme ve diğer turistik bölgelerin güvende olduğunu vurgulayan Mehmet İşler, "Tesislerimiz faaldir, açıktır. Tüm misafirlerimizi gönül rahatlığıyla en iyi şekilde ağırlamaya devam ediyoruz. İnsanlarımız, sektör çalışanlarımız dimdik ayaktadır. Başta Çeşme'miz olmak üzere bölgemiz hâlâ güzelliğini ve enerjisini korumaktadır. Herkes elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışmaktadır. Son yıllarda pandeminin, savaşların, depremlerin, ekonomik girdi maliyetlerinin etkilerini bertarafla direnç kazanmış güçlü bir sektörüz. Biz yine misafirlerimizi ağırlamaya, onlara eski günleri aratmayacak tatiller yaşatmaya devam ediyoruz" dedi.