CHP Muğla Kadın Kolları'ndan 25 Kasım Çağrısı: 'Cezasızlık Bitecek, Adalet Gelecek'

CHP Muğla İl Kadın Kolları, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla ortak basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, kadın cinayetlerindeki artışa dikkat çekilerek 'Kadınlar susmuyor, kadınlar direniyor, kadınlar kazanacak' mesajı verildi.

TAKİP ET

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanlığı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında ortak bir basın açıklaması yayımladı. CHP Muğla İl Kadın Kolları Başkanı Sema Gençoğlu tarafından paylaşılan açıklamada, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin boyutlarına dikkat çekilirken, kadın mücadelesinin kararlılıkla süreceği vurgulandı.

Açıklamada, 25 Kasım'ın Mirabel Kardeşlerden bugüne uzanan bir direniş günü olduğu belirtilerek, OECD verilerine göre Türkiye'nin kadına yönelik şiddette yüzde 38 oranla ilk sırada yer aldığı hatırlatıldı. Kadınların yalnız bırakıldığı, şiddet ve cinayet vakalarında faillerin korunabildiği ifade edildi.
'Bu ülkede kadınları öldüren erkek egemen zihniyetin ta kendisidir' denilen açıklamada, kadın cinayetlerinin bireysel nedenlerle açıklanamayacağı, temel sorunun toplumsal ve siyasal zeminden beslendiği kaydedildi.

'Kadın düşmanı dil, şiddeti besliyor'

Açıklamada, iktidar temsilcilerinin kadınları hedef alan söylemlerinin şiddeti artırdığı belirtilerek şu ifadeler yer aldı: 'Bugün burada sadece bir günü değil, bir dünya düzenine karşı kadınların yüzyıllardır süren isyanını konuşuyoruz. 25 Kasım, Mirabel Kardeşlerden bugüne uzanan o dev kadın mücadelesinin adıdır. Ve biz biliyoruz ki: Bu ülkenin karanlığına rağmen, kadınların dayanışması hl en büyük ışık, en büyük cesarettir.

OECD verilerine göre, kadına şiddette %38 ile OECD ülkeleri arasında birinci olan ülkemizde kadınlar sadece öldürülmüyor; yok sayılıyor, susturuluyor, yalnız bırakılıyor. Tecavüzler örtbas ediliyor, cinayetlere intihar süsü veriliyor, failler korunuyor. Neden? Çünkü bu düzenin sahipleri kadınları hl güçsüz, hl itaatkr, hl kontrol edebilecekleri bir varlık sanıyor.

Ama biz biliyoruz

Bu ülkede kadınları öldüren, bireysel bahaneler değil; erkek egemen zihniyetin bizzat kendisidir.
Ekonomik krizmiş, kıskançlıkmış, psikolojik sorunmuş. Aynı sözleri her dosyada duyuyoruz.
Peki bu 'cinnet geçiren' erkekler neden komutanlarını, patronlarını, babalarını öldürmüyor da kadınlara yöneliyor?
Çünkü kadını kendilerinden güçsüz zannediyorlar. İşte vahşetin kaynağı tam olarak budur!

Ama şunu herkes duysun:

Biz kadınlar o güçsüzlük masalını paramparça ettik.
Sokakta, evde, işte, Meclis'te… Geri adım atmadık, atmayacağız.

Bir kez daha söz veriyoruz:

Katledilen tüm kadınlar için adalet sağlanana kadar durmayacağız!
Çünkü bu ülkede kadın cinayetlerinin sebebi çok açık:
İstanbul Sözleşmesi'ni bir gecede fesih ettiler. 6284'ü etkin uygulamıyorlar. Devlet mekanizmalarını her geçen gün daha da çürüttüyorlar.
Ve en önemlisi: Bu iktidarın dili kadın düşmanı.

Hatırlayalım:

''Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası ölsün.'
'Kadın dediğin iffetli olacak, herkesin içinde kahkaha atmayacak.' 'Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar.'

'Bir kereden bir şey olmaz.'

'Boş bırakılan… ya davulcuya ya zurnacıya.'
İktidar temsilcileri tarafından söylenen bu sözler sadece cehalet değil; bu ülkenin kadın katillerine verilen cesaret sözleridir!

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak Siyah Mektuplar çalışmamızda binlerce kadın yaşadıklarını anlattı.

Bir kadının değil, bir halkın çığlığı var o mektuplarda.
Siyah Mektuplar bu iktidarın yüzüne tutulmuş aynadır.
Ya o aynaya bakıp gerçekleri görecekler, ya da kadınların dayanışmasının altında ezilecekler.

Ve herkes şunu bilsin:

Hiçbir kadın çığlığı artık bir erkeğin iki dudağı arasında kaybolmayacak!
Biz duyuyoruz. Duymayanlara da duyuracağız. Onlar kaçacak, biz konuşacağız. Onlar saklayacak, biz ortaya çıkaracağız. Onlar susacak, biz bağıracağız!

İktidarın sonu yaklaşıyor. Ve biz, kadınların özgür olduğu bir Türkiye için hazırız:

Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in de söz verdiği gibi İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girecek! 6284 etkin ve eksiksiz uygulanacak! Cezasızlık bitecek! Gerçek adalet gelecek!
Kadınlar omuz omuza, örgütlü bir şekilde kazanacak. Ve bugün burada bir kez daha haykırıyoruz:
Kadınlar susmuyor!
Kadınlar direniyor!
Kadınlar kazanacak!
Katledilen tüm kadınların hesabı sorulana kadar da bu mücadele bitmeyecek!
Son sözümüz şudur;
Biz kadınlar: ŞİDDETE MECBUR DEĞİLİZ!'

Bakmadan Geçme