CHP lideri Özel'den Erdoğan'a deprem konusunda çağrı: 'Gel bu işi siyasi çatışmadan çıkaralım ve hep birlikte çalışalım'
Türkiye'de öncelikli gündemin deprem olması gerektiğini ve herkesin bu konu üzerinde ortak çalışması gerektiğini söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yaptığı çağrıda, 'Türkiye'nin bu önemli deprem gündeminde nüfusun yüzde 65'ini, ekonominin yüzde 70'inin olduğu belediyeleri yöneten partinin Genel Başkanı olarak hatırlatıyorum: Gel bu işi siyasi çatışmadan çıkaralım ve hep birlikte çalışalım' dedi.
CHP lideri Özgür Özel partisinin TBMM Grup toplantısında konuştu. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özgür Özel, Türkiye'de en önemli gündem maddesinin deprem olduğunu ve buna karşı tüm siyasi parti ve otoritelerin ortak şekilde çalışması gerektiğini söyledi.
'Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimi, iktidarının 23'üncü yılında bir büyük sınav verecek'
Kendisine yapılan saldırı hakkında konuşan Özgür Özel, 'Saldırı bize, bana, size hepimize yazılmış bir açık mektuptur. Bir ihtar çektiler. İlk gün dediğim yerdeyim. Hiçbir siyasi partiyi, oluşumu bu işten doğrudan sorumlu tutmuyorum. 'Şu yapmıştır, bu yaptırmıştır' asla demem. Kimin yaptığını araştırmak, savcının, polisin ve devletin görevidir. Bütün bağlantılarına ulaşmak görevleridir. Burada Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimi, iktidarının 23'üncü yılında bir büyük sınav verecek. Eğer bu işin uzandığı her yere kadar dosdoğru bir soruşturma ve kovuşturma yapılırsa, ne ala. Hiçbir problem yok. O güne kadar ben bu yükü kimsenin sırtına vuramam. Ama işin ucu bir yerlere gittiğinde tıkanırsa, o zaman o bir yeri de bunun üstüne gitmeyeni de konuşmak benim hakkım olur' ifadelerini kullandı.
'İlk günden bugüne atılan bütün yalanlar perişan oldu'
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik suçlamaların hepsinin boşa çıktığını iddia eden Özgür Özel, '48 gün geçti, güya 30'uncu gün birbirimizin yüzüne bakamaz halde olacaktık. Evlatlarımızın yüzüne bakamaz halde olacaktık. 48 gün. İlk günden bugüne atılan bütün yalanlar perişan oldu. Ama bir yandan da şunu hatırlayalım: 10 yaşında çocuğu evde bırakıp anasını alıp götürmeler, çocuğun kulağındaki küpeye dedektör tutup 'Altınsa bu kaydedin, alın' deyip çocuğun kulağındaki küpeye saldırmalar. Karton kumbaradan birikmiş 3 bin lirayı tutanak altına alıp, evde ele geçirilen para diye kaydetmeler hep bu 48 gün utançlarıdır. Unutmayalım, hızla tazeleyelim: İnsanları itibarsızlaştırmak için aileyle uğraşan, çocukla uğraşanlar, dünya kadar iftira atanlar sonra da o attıkları yalanları unutup susanlar var. Örneğin 560 milyar yolsuzluğu bütün televizyonlara böyle yazdılar. İki gün, üç gün. Sonra bir hesap makinesi, bir çarpı tuşuna rezil oldular. İstanbul'un altı yıllık bütçesi 'çalındı' denen paradan küçük çıktı. 497 milyar. Yüzde 70'i maaş diye ödenmiş. 560 milyar değil, 497 milyarı çalsan altı yıldır 80 bin kişi maaş alamıyor' ifadelerine yer verdi.
'Mümkün olan en kısa zamanda Cumhurbaşkanı yeniden tarafsız olacak'
Şu an yargılanmaların adil olmadığını ve CHP iktidara gelirse herkesin eşit yargılanacağını söyleyen Özgür Özel, 'Şimdi çolukla, çocukla, gençle uğraşmak doğru iş değil. Biz 86 milyona söz veriyoruz, iktidarımızda kimse bizden böyle şeyler görmeyecek. Bir kere tarafsız Cumhurbaşkanına yazılmış madde, taraflı Cumhurbaşkanına uygulanmayacak. Bu kolaycılığa kaçılmayacak. Mümkün olan en kısa zamanda Cumhurbaşkanı yeniden tarafsız olacak, güçlü bir parlamenter sistem kurulacak. Güçlü parlamenter sistemde; medya da güçlü olacak yargı da güçlü olacak, sendikalar da güçlü olacak, hepsi bağımsız olacak. Herkesin içi rahat, gönlü huzur içinde olacak. Bir kişinin suçu, günahı ne olursa olsun anası, babası, eşi bu suçtan sorumlu tutulmayacak. Rehin alınmayacak. Rahatsız edilmeyecek' diye konuştu.
'Erdoğan'a inanan yüzde 25'e söylüyorum. En düşük emekli maaşı 30 bin lira olabilir bu parayla'
Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması üzerine Türkiye'nin ekonomik olarak büyük bir sekteye uğradığını ifade eden Özel, 'Ekrem Başkan'ın Cumhurbaşkanı adaylığına engel olmak için yapılan başta diploma iptali, beş ayrı açılan dava, terör davası, yok yolsuzluk davası, içerideki süren tutuklama. Bunun Türkiye'ye yaşattığı maliyet 55 milyar dolar. Bu parayı 86 milyona bölüştürdüğümüzde, kişi başına 25 bin lira düşüyor. Yani yüzde 25, Erdoğan'ın ikna edebildiği yüzde 25'e sesleniyorum. Türkiye'deki her dört kişiden biri iddialara inanıp, Erdoğan'a inanıp Ekrem Başkan'ın tutuklanmasına 'Olur' diyorsa, o yüzde 25 bilsin ki senin de cebinden gitti bir 25 bin lira, kişi başı maliyet. Ayrıca inananların içinde emekli varsa, pek yoktur da. Emekliler iyice koptu bu iktidardan. Olana söylüyorum. Senin aldığın maaş 14 bin 500 lira ya, 12 bin 500'den 14 bin 500'e çıktı, 2 bin lirası bu dört ay içinde eridi yüzde 13,5 enflasyonla. Bu maaşı 30 bin lira yapsak nasıl olur? 'İyi olur' diyorsan, Erdoğan yapmıyor ya, 'Para yok' diyor. Burada harcanan paranın dokuzda biri senin maaşını 30 bin lira yapmaya yetiyor. Erdoğan'a inanan yüzde 25'e söylüyorum. En düşük emekli maaşı 30 bin lira olabilir bu parayla. Hem de onda biriyle' dedi.
'Gel bu işi siyasi çatışmadan çıkaralım ve hep birlikte çalışalım'
Türkiye'de öncelikli gündemin deprem olması gerektiğini ve herkesin bu konu üzerinde ortak çalışması gerektiğini söyleyen Özel, 'Bir kez daha buradan Sayın Erdoğan'a hatırlatıyorum. Türkiye'nin bu önemli deprem gündeminde nüfusun yüzde 65'ini, ekonominin yüzde 70'inin olduğu belediyeleri yöneten partinin Genel Başkanı olarak hatırlatıyorum: Gel bu işi siyasi çatışmadan çıkaralım ve hep birlikte çalışalım. Bu milletin evlatlarını İstanbul depremine, diğer şehirlerin depremine kaybedip de mezarlarının başına oturup ağlamayalım. Aklımızı başımıza toplayalım' ifadelerine yer verdi.